WEB3

 

Balkanlarda Dini Problemler

...........Türkler en eski devirlerden beri "muvahhit" olan yani "tek Tanrı'" ya inanan bir milletti.Tarihte hiç bir millet,bu kadar istiyakla ,bukadar büyük dalgalar halinde yeni bir dine koşmamıştır.Türk milli kültürü,müeseseleri ve töresi en az bin yıldan beri . İslamiyetle kaynaşmıştır,okadar kaynaşmıştır ki bu gün dünya "TÜRKÜN DİNİ" deyebiliyor.Bazı kimseler de buna arabın dini deyerek,Türk ile İslamı bölmeye çalışmaktadırla. Fakat Balkanlarda Türklük ve Müslümanlık tırnak ile sızı gibidir bunu hiç kimse ayıramaz.Türkler ,İslama hizmet eden en büyük millet olma sifatını gerçekten haketmişlerdir.Peygamberimiz (s.a.v.)'den ve yüce sahabi kadrosundan" sonra,bu sifat gerçekten Türk Milletinin hakkıdır.Bu gün dünya Türklüğünün en güçlü devleti şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti'dir Bulunduğu coğrafi konum, tarihi miras, ekonomik ve siyasi yapısıyla uygar dünyanın sayılı devletleri arasında yer almaktadır. Bu konumu itibarıyle Türkiye dost ve düşmanlarının odağı haline gelmiştir. Türkiye'nin yakın çevresinde yaşayan Balkan milletlerinin ceşitli ve ciddi problemleri bulunmaktadır. Balkanlarda Osmanlı İmparatorluğunun çekilişinden sonra çok açı günler yaşanmıştır, hatta şu an bile yaşanmaya devam etmektedir. Onlar tarihi misyonu gereği bu problemlerin çozümünde ve yaşanan acı olayların tekrar edilmemesinde Türkiyenin yardımlarına muhtaç durumdalar.Uzun yıllar milli, dini ve kültürel değerlerinden mahrum kalan bu insanlar geçmişte yaşadıkları acı tecrübeler sonrasında varlıklarını devam ettirebilmek için büyük fedakarlıklara katlanmışlardır. Bugun Balkanlarda her biri çözüm bekleyen iç ve dış problemleri, ayrıca kendi içinde de siyasi ve sosyal problemleri vardır

Dini Problemler: Türkler kendi istek ve doğrultusunda kitleler halinde İslam dinini kabul etmişlerdir. Bunu da büyük bir din haline getirmeleri için çok samimi bir gayret içinde olmuşlardır. Nitekim islam dini onların Türklerin sayesinde geniş topraklara yayılabilmiştir..İslamın yayılmasında Türklein çabalarını insaf sahibi olan herkes kabul etmektedir. Türklerin İslama olan hizmetleri dünyada hiç kimse inkar edemez. Ozellikle İslam kültürünün yapı taşları denilebilecek alimlerin çoğunluğu Türk Dünyasından ve Türklerin arasından çıkmıştır.Ancak bu şanlı mazinin torunları, geçmişte yaşanan acılı olaylar dolayısıyla, atalarının mirasından mahrum kalmış ve bunun bedelini de çok ağır ödemişlerdir. İşte bugun karşı karşıya olduğumuz tabloda, bu hataların ve ödenen bedellerin büyük payı vardır. Türkler Müslüman olduktan sonra Müslümanlığı en kutsal değer olarak kabul etmiş ve yaşatmak için her türlü fedakarlığa katlanmışlardır.

Dini Eğitim: Günümüzde Balkanlarda iç istek ve dış destek sayesinde din eğitiminde bir canlanma başlamıştır. Ancak alt yapı yetersizliği yüzünden bu alanda yapılan çalışmaları ve açilan kurumları yeterli saymak mümkün değildir. Zira bu alanda Türk Diyanet Vakfı tarafından Bulgaristana açılan Şumlu medresesinde dini eğitimin dışında ciddi din eğitimi veren eğitim kurumu bulunmamaktadır. Buralarda artık değişmeler olmalı Türkçe eğitimi mecburi olmalı. Ayrıca Türkiyeden gönderilen din adamları Türk tarihini ve yaşayan bölge insanlarını çok iyi tanımalı.Bulgaristanda dini eğitimin Türk ananeleri ile süslenmesi şarttır.Çünkü bu bölgede yaşayan insanlar yüzyıllarca çeşitli asimilasyon politikaları karşısında varlıklarını sürdürmeleri ve benliklerini korumaları bu öğelerle olmuştur.Milli yönü bulunmayan bir eğitimin sakıncaları çok büyük olacaktır.Bulgarlar Türkleri Müslüman Bulgarlar olarak tanımlamaktadırlar.Ancak biz Türküz ve Müslümanız.Slavlık ile hiç bir akrabalımız yoktur

Din adamları yetersizliği Komunizmin dini yasaklaması nedeni ile dine ve din adamlarına karşı şidetli bir baskı uygulanmıştır.Din adamı yetiştirecek kurumlar kapatılmıştır.Böylece aile içi eğitime dönülmüştür.Komunist partinin görevlileri ,genellikle halkın dini problemlerine çözüm aramak yerine komunizmin meşruiyetini halka anlatmak için din adamları adı altında görevlendirilmişlerdir.Bu yolla Türkleri dininden vazgeçirmek ve Türklük'lerini unutmalarını sağlamak hedeflenmiştir.Bunun içinde bir çok kişi eğitilmiş ve Bulgar istihbaratı ile çalışmaya sevkedilmiştir.Bu gün Balkanlarda dini idarelerin başında bulunan din adamları ,bu yolla yetiştirilmişlerdir.Din eğitimi alanında yeterli kaynakta bulunmamaktadır. Geçmişte dini eğitimi destekleyen ve besleyen vakıfların da çoğu alınmış,yıkılmış,yok edilmiştir.Ayakta kalanları da yaşatmak için gerekli olan halk desteği de organize edilememekte ve arzulanan verimlilik sağlanamamaktadır.Bu gün din görevlilerinin ücretleri /maaşları/ bile ödenmemekte.Halen halkın desteği ile görevlerine devam etmektedirler. Camiler Büyük bir kısmı yıkılmışlar ve birçoğu ise amacları dışında kullanılmaktadır.1990 yılı sonrası bu konuda büyük boşluk olduğu ortaya çıkmıştır.l990 dan günümüze kadar çok şeyler değişmiştir. Yine de burada yaşıyan halk dini ihtiyaçlarını güçlükle karşılamaya bilmektedir.Bunumla birlikte Bulgaristan'ın her yerinde her geçen gün camilerin sayısı artmaktadır /yeni yapılan/ ve mantar gibi bitmektedirler. Bu problemlerin bir kısmı bilinmekte bir kısmı da tahmin edilmektedir.Ancak asıl problem ,bunları nasıl çözülebileceği,yeni fikirler ve öneriler.

 

ÖNCEKİ SAYFA (2) BAŞ SAYFA SONRAKİ SAYFA (4)

sqCLOUD9 sqCLOUD23