A-BÜYÜK BULGARYA :
Devlet teşkilatı düzenindeki ilk Bulgar birliğinde On-Oğur'ların çoğunluk oldukları anlaşılmaktadır. Bunlar 6.yüzyıldan itibaren Bizans ,Ermeni ve Süryani kaynaklarında Kuzey Kavkasya'da gösterilmişlerdir ,hatta buraya "Patria Onoguria" (On-Oğurların yurdu) denilmiştir .8.asrın ilk yarısında da Azak denizine doğru yayıldıkları görülüyor.İslam kaynaklarındaki,bilmece gibi ,okunup açıklanması güç "V.I.ndr,V.Indr.,vb." adlı kavmin bunlar olmasıı lazımdır.
630'da Orta Asya'da Gök Türk imperatorluğunun fetret devresine girmesi üzerine ,Hazar'lar gibi ,Bulgarlar'da idareyi kendi ellerine alarak "Büyük Bulgar" devletini kurdular .Bunda aynı zamanda Avar'ların ,626'daki başarısız İstanbul kuşatmasını müteakip hakanın ölümü üzerine , Balkanlarda ve Doğu Avrupa'da herhangi bir siyasi nufus iddasında bulunamıyacak kadar zayıf düşmelerinin de tesiri ihtimal içindedir.Devletin kurucusu başbuğ Kourt (Kurt) Doulo adındaki hükümdar sülalasine mensup idi. O.Pritsak'a göre bu hanedan ta Motun (=Biktun.m.ö. 209-174)'dan beri Hun tanhuları yetiştiren ünlü T'u-ko (Tu-ku) ailesidir(Çincedeki şekli T'u-ko~d'o-klak ,duo-klo= Doulo) ki ,bu süretle Bulgar hükümdar sülalesi (İrnek ve ondan 300 sene önce hüküm sürdüğne Hakanlar listesinde -işaret edilen Avitokhol yolu ile) Asya hun tanhu'larıailesine balanır.Kurtun dağnık Oğur kabile birliklerini birleştirerek siyasi teşkilat meydana getirdiği ülkesine "Büyük Bulgarya"("Magna Bulgarya")deniliyordu.Fakat devlet uzun sürmedi ;Herakleios devri Bizansı ile oldukça sıkı münasebetlerde bulunduğ anlaşılan kurucusunun ölümünden az sonra ,komşu Hazar hakanlının baskısında parçalandı.Çoğunluğu Otuz -Oğur olan bir kitle kuzeye çekildi (Dış Bulgarlar = İtil Bulgarları); Kurtun oğullarından Bat Bayan ,Hazarlara tabi olarak ,Macarların ve On-Oğur Bulgarların başında Kavkasya'daki yurtta kaldı. Bugünkü Balkarların bunların halafleri olduğu sanılıyor.Bat Bayanın küçük kardeşi Asparuh kalabalık Bulgar kitleleri ile Tunaya yöneldi (iç Bulgarlar).Balkanlara geçti ve elverişli toprakları zaptederek yeni Bulgar devletini kurdu ve bu devlet,yıllık vergiye bağlanan Bizans tarafından tarihli anlaşma ile tanındı.
TUNA BULGAR DEVLETİ :
Asparuh (679 - 702)'un ,imperator Kostantinos IV'un mukavemet teşebüslerini kirarak Dobrucanin güneyinde kurduğu ve kısa zamanda askeri ,siyasi yönlerden geliştirdiği devlet İtil Bulgarlarınkine nispetle "küçük" sayılmış olmakla beraber ,Oğuz Türkleri tarafından kurulan en uzun ömürlü siyasi teşeküldür.Devletin sağlam temellere oturtulduğu ,Bizans ve Avar imperatorlukları gibi iki büyük güç arasında varlını korumasından anlaşılır. Dışarıdan gelen Bulgar Türklerinin (bunlara ilmi yayınlarda -proto Bulgar da denilir) Balkanladaki Islav kitlelerini maharetle kendilerine başladıkları görülmektedir.Umumiyetle kabul edildiğine göre Bulgarlar,devlet fikrine yabancı olarak ufak kabile hayatı yaşıyan İslav halka vatan ,devlet ve millet kavramlarını öretmişler,onları teşkiletlandırarakdaha sonra Bizansa karşı kendilerini koruma kabiliyeti ile donatmışlardır.
Tuna Bulgar devletinin en sıkı siyasi münasebetleri şupesiz Bizans ile idi.Hazar prensesi ile evlendiğini gördüğümüz imperator Justinianos II'nin,Bulgar hanı Tervel (702-718)'in yardımı ile iki defa tahta çıktığı bilindiği gibi ,Bizans tarihçisi Agathon ,713 yılında İmperator Philippikos'un düşüşünü Bulgar,ların Bizans topraklarında ilerlemesine bağlamıştır ki,buda devletin kısa zamanda kazandığı kudreti ortaya koyar.716 yılında Bizans ile yapılan bir ticaret anlaşması sonucu olarak 717-718 yıllarında İstanbulun Araplar tarafından kuşatılmasına karşı ,başkent ortaklaşa müdafa edilmişti.Bu işbirliği Bulgar devletine iktisadi imkanlar ve huzur salıyordu .Ancak 8 asrın ortalarında hakanlıkta iç mücadeleleri ve hanlardan bazılarının öldürülmelerini fırsat bilen Bizans ,Bulgariya'ya üst-üste seferler tertipledi (İmperator Konstantinos V.Kopronymos,741-775 zamanı) ve tahribat yaptı.Nihayet 9 asrın başında ,orta Avrupa'da Avar hakanlığının Franklar tarafından tam bir çoküntüye götürüldüğü yıllarda Krum adlı ünlü bir Bulgar hükümdarının iktidara geldiği görüldü,Güney Macaristan ile Transilvanya'yı hanlık sınırları içine katan "mahir harp adamı ve aydın teşkilatçı" Krum gibi kudretli bir komşudan ürken Bizans imperatoru Nikephoros I ,erken davranarak onu baskıya almak düşüncesi ile harekete geçti .Hanlık başkenti Pereyaslav (Preslav.Şumnu'nun güney batısında ,Çatalar köyü yanında )' ı tahrip etti ve ilerledi.Fakat hızla gelişen çetin savaşlar Nikephoros'un yenilmesi ,ordusunun imhası ve kendisinin savaş meydanında ölmesi ile neticelendi.Dört buçuk asra yakın bir zamandan beri ilk defa bir Bizans imperatoru düşman elinde can veriyordu.Arkasından ,imperatorluğun doğu eyaletlerinden getirilen birliklerle takviyeli kalabalık ordusu başında Bulgarlar üzerine yürüyen Mikhael II de mağlüp eden Krum Han ,adeta Bizansı ortadan kaldırmağa hak kazanmış ve "altın mısrağını Yaldızlı Kapu 'ya asmağa" and içmişti. O Sardika/Sofia/'yı ,Niş ve Belgrad şehir kalelerini işgal ederek Orta Avrupa-Yakın Doğu arası en büyük ticaret ve askeri sevkiyat yolunu kohtrolu altına almıştı.813'de Filibe üzerinden Edirne'ye ulaştı,burayı muhazara altında altında bırakarak süratle ilerledi.İstambulu kuşattı (814-baharı).Fakat saldırıların en hummalı zamanında ansızın ağzından ,burnundan kan boşanmak süretiyle ölüverdi / 13 nisan 814 /.
Oğulu Omurtag(872) Han (814-831) Bizans imperatorluğu ile derhal 30 senelik bir ticaret anlaşması imzalamakla isabetli bir davranış gösterdi (873).Frank imperatorluğu ile uzlaşma teşebüsleri sonuç vermeyince istemiyerek de olsa silaha müracat eden ve Tuna - Sava -Drava havzasını almak ,Moroş nehri vadisindeki,Orta Avrupanın -ta Roma devrinden beri terk edilmiş olan en büyük tuzlalarını yeniden işletmeğe açmak süretiyle devletine emniyet ve büyük bir servet kaynağı kazandıran Omurtag han zamanı Tuna Bulgarlarının tarihleri boyunca en parlak devirleri olmuştur. Kurulan şehirler ,saraylar,geniş ölçüde inşaat ve imar ,su yolları,abideler,bu arada G.Feher tarafından harabeleri ortaya çıkarılan Pliska /Şumnunun kuzeydoğusunda Aboba köyü yanında/ ve Preslav şehirleri ile,madara kasabası /Şumnunun doğusunda/ civarında yüksek bir kaya üzerinde 40 m2'lik yeri kaplayan ,kitabeli ,Krum Hanın atlı kabartması o çağın hatıralarıdır.
Fakat sayıca ,yerlilere nisbetle şupesis pek az olan Bulgar Türklüğü ,yavaş yavaş ,o tarihlerde yazıları bile olmayan ve yukarıdaki Grek harfleri ile Grekçe )yazılı kitabelerden de anlaşılacağı üzere Bizans kültürünün tesiri altındaki Islav çoğunluğunun etnik baskısını hissetmeğe başlamıştı.Teşkilatlandırılan İslavlar devlet hizmetlerine alınıyor.Türk unsurun yerlilerle evlenmeleri artıyor,idare tekniğinin zaruri sonucu olarak kalabalık yerli halk dili üst tabakada yayılıyor ve Türkler islavlaşıyordu.Omurtag handan sonra daha hızlanarak devam eden bu oluş (Malamır,831-836; Presiyan ,836-852 zamanları), Boris Han (877) (852-889)' ın 864' de Ortodoksluğu resmen kabul ederek , ozamana kadar tek yaratıcı "Tangra - Tangry" (Tanrı) inancında yaşayan Bulgar'ları hristiyanlaştırılması ile tamamlandı.869 - 870' deki İstambul kiliseler toplantısında Bulgar kiliseninin müstakil piskoposluk olarak batı ( katolik ) kilisesi temsilcilerince tanınması üzerine Romanın Balkan yarımadasındaki idialarının sona ermesi ile Türk devleti,büsbütün karakterini kaybederek İslav - Bizans kültür çevresine girdi.
C - İTİL ( VOLGA ) BULGAR DEVLETİ :
"Büyük Bulgariya" devletinin parçalanması üzerine İtil - Çolman (Kama) sahasına çekilen Bulgarların çoğunlunu buraya yakın oturdukları bilinen Otuz - Oğur'ların teşkil ettiği anlaşılıyor. Bölgenin yerli halkı Fin -Ugor'ları (Çeremiş,Mordva,Zuryen,Votyak kavimleri vb.) da idarelerine alan Bulgarların orada Hun'lardan ,Sabar'lardan,Uz'lardan ve Hazar'lardan da bazı kalıntılar buldukları muhakkaktır.Böylece bölge daha büyük süratle Türkleşmiş oluyordu.
İtil Bulgarlar devletinin ilk devirleri hakkında - 12.asırda Volga nehir yoluna hakim olmak için Rus knezlikleri ile yapılan bazı mücadeleler dışında fazla aydınlatıcı bilgi bulunmuyor.Ancak Bulgarların bir müddet Hazar hakanlığına bağlı bulunmuşlarsa da ,salam bir siyasi teşkilat kurdukları ,bu devletin Mogol istilasına kadar 5,5 asır yaşamasından anlaşılabilir.Bunun sebebi ,Bulgarların ziraate elverişli toprakları değerlendirilebilir mahir çiftçiler olmaları,aynı zamanda ticaretten de iyi anlamaları idi.Orta İtil sahası tabiat zenginliği ve ulaşım bakımından gerekli imkanlara sahipti.Kuzey bölgelerini Hazar denizi -İran -Kavkaslar -Türkistan ve dolayısıyle Orta Asya'daki büyük kervan yoluna balayan ,o çağlarda trafiği sık Volga,Kama gibi büyük nehirleri ve bunların Ak-İtil,Vyatka,Suşma,Sura vb.gibi kolları ve ayrıca verimli toprakları ,ortakları,ormanları, hayvancılığı,dericiliği (Bizans'a kadar yayılan "Bulgarı" sahtiyanı meşhurdu) ,kürkçülüğü ile Bulgar ülkesi ,bilhassa,Hazar hakanlığının zayıfladığı yıllardan itibaren sıhhatli bir varlık halinde gelişmişti.Bulgarlar birçok şehir ve kasabalar kurmuşlardı:Suvar,Osal,Tetiş,Cuke-tav,Züye,Kaşan, Kermencük,Kazan(eski Kazan).Bunların arasında Volga - Kama kavuşağına - güneye doğuru -100 km.kadar mesafede İtil kıyısındaki başkent Bulgar şahri 9-12 yüzyıllarda Doğu Avrupanın en mühim ticaret merkezi idi .Doğuda Başkurtlar,batıda Burtas'lar ve Ruslar ile sınırlanan memlekette Bulgarların başlangıçta birer han'ın idaresinde 4 grup (Bulgar,Suvar,Barzula,İskil) oldukları,fakat 10. asır ortalarından İtibaren hepsinin bir han idaresinde birleştikleri sanılmaktadır
İtil Bulgarları hakkında en güvenilir bilgi Arap yazarı İbn Fadlan tarafından verilmiştir.Ticari temaslar dolayısıyla İslam dini ve kültürünün yayılmağa başladığı ülkede ,Bulgar hanı almış müslümanlığı aslından Örenmek istediğini Bağdat Abbası halifesine bildirmiş ,halife El -Muktedir de din adamları ile ,mescid inşası için mimarlardan kurulu bir heyeti Bulgar şehrine göndermişti. H.309 (m.921 -922)yılı martında yola çıkarak başkentte Bulgar hanını ziyaret eden (mayıs 922) bu heyetin başkanı İbn Fadlan seyahat notlarında Bulgar'lardan başka Oğuzlar,Peçenekler ,Başkurtlar,Hazarlar ve İslavlar hakkında da ilgi çekici malümat vermektedir .
10. asrın ilk ceyreğinde eski Türk teşkilat ve ünvanlarını (Yıltavar = İlteber; buyruk ve turun =tudun?)muhafaza ettikleri anlaşılan İtil Bulgarları İslamiyeti kabul etmekle Doğu Avrupada Türk İslam kültürünün temsilcisi oldular.Camiler yapıldı ,kadılık kuruldu (12.asrın 2yarısında Bulgar kadısı,Yakup b.Noman) , diğer İslam ülkeleri ile de bazı temaslar oldu ve bu islam kültürü devletin çöküşünden sonra da devam etti.
13.asrın ilk çeyreğinde bile "Büyük Bulgarya"(Magna Bulgaria") diye anılan İtil Bulgar devleti Mogollar tarafından yıkıldı.1223'teki birinci Mogol saldırısı oldukça zararsız atlatıldı ise de,Batu han idaresindeki asıl büyük ordu doğu Avrupa2daki ilkin Bulgarlara çarptı.Ahaliyi öldüren ,şehirleri ve köyleri yıkan Mogollar mescid,cami ve hamamlarla süslü,50.000 nufuslu Bulgar şehrini de tamamiyle tahrip ettiler.Onlar çekildikten sonra ,Deşt-i Kıpçakta kurulan Altın - Ordu hanlığı zamanında kılıç artığı Bulgar'ların yeniden şenlendirmeğe çalıştıkları eski Bulgar şehri Pulat Timur Han tarafından ikinci defa ağır tahribata uğratıldı(1361) ve üçüncü defa ,Timurun Altın Ordu hanı Toktamış'a karşı yaptığı sefer esnasında tahrip edildi (1391).Tutunmasına imkan kalmayan halk dağıldı.Bir kısmı Kama'nın kuzeyine Kazan nehrin boyuna göçtü.15.yüzyıl ortalarında buralarda Bulgar Kıpçak karışımı müslüman ahali bulunuyordu ki ,sonraki Kazan Hanlığı'nın esas nufusunu bunlar teşkil etmiştir.Dier taraftan , dilleri Ouz türkçesinin bir lehçesi olan,aynı bölgedeki Çuvaşların eski Bulgarların torunları olduğu kabul edilmektedir.
Bu sayfa Rafet Murat
tarafından hazırlandı